25 Aralık 2015 Cuma

ESKİ TAHTALARDAN

             Yakmak için bir kenara ayırdığınız eski tahta ve odunlarınızı benden koruyun)
Çünkü dayanamıyorum, hemen
kafamda tilkilerin kuyrukları birbirine bağlanıyor ve benim frekanslar farklı çalışıyor. İnsanlar da
 benden bıktı artık, ama öyle nazikler ki, bişey demiyorlar ve kibar davranıyorlar. Maaşallah
 gittiğim hiçbir yerden elim boş dönmüyorum. “Bunu atacaksanız veya  yakacaksanız ben alabilir miyim” demekten  kendimi alamıyorum. Eeee, ne yapsınlar yazık veriyorlar tabii. Verirken de, “kimbilir bundan neler yapacaksın, ama bize de göster bak” diyorlar.

Kimisi de “ Aaaaa…! Bırak onu bırak, toz içinde o”  diyor, ama ben bırakır mıyım?
Oooo.. ben onu detarjanlarla yıkarım, keselerim, kuruturum, bir güzel temizlenir. Eli yüzü açılır
sonra daaaaa , kafamın içindeki tilkilerin kuyrularını çözmeye başlarım:) Ama , ileride beni
gördükleri zaman eşyalarını saklamaya başlarlarsa, işte bundan çok korkuyorum. Aman ne komik
 olur ha! :))
                 Yeni yeni stratejiler de geliştirmeye başladım, geçen gün bir arkadaşımın dükkanına gitmiştim, orada yüksek yerlere ulaşamadıkları zaman kullandıkları eski bir tabure gördüm, taburenin ahı gitmiş vahı kalmış ama yine de sağlam, bir iki akıllı vida ile daha da sağlamlaştırılabilir ve  ben ona talip oldum. Bir- iki yokladım, "Ay ne güzelmiş" falan diye,  "Allahın emriyle onu bana verin" de
diyemedim. Baktım gördüm anlamıyorlar, " Keşke benim  de böyle bir taburem olsa" dedim. E tabii
 yüzler gülmeye başladı, "Beğendiysen al sen onu değerlendir" dediler. Ohhh! rahatladım.

Öğrendim artık, demek ki cümle şu " KEŞKE BENİM DE OLSAAAAA...."   :) 


Gelelim sadede, bu aşağıdaki tahtaları bulduğumda , "Amaniiinn! gömü buldum, gömü" dedim.
Tam da istediğim gibi tahtalar. Bizim usta onları fırında yakacakmışşşşş...  yaktırır mıyım?
Hemen kaptım.Bu tahtaları önce bir güzel temizledim, telledim. Sonra uzantılarından dekopaj testereyle  bir parça kesip,raf şeklini  vererek çivi ile çaktım.  Çok sık kullandığım bal mumu cila yaptım.



Duvara çakma işini eşim yaptı da, üstlerine mumları yine ben yerleştirdim. Devamı için...



Görüntü nasıl?  Güzel  gibi dimi?






Aşağıda gördüğünüz tahta parçası inşaat işinden artan, benim görür görmez , “ tamam işte bu “ 
dediğim  parça. Bir adam yapacağız bundan.




 Önce biraz siyah, biraz beyaz boya kullandık
 ve kurumasını bekledik.

 Bu çalışmada biraz çocukları da çalıştırayım dedim. Zira çocuklar böyle 
çalışmaları çok severler. Yeğenlerim bana yardım etti.




Daha sonra da bu adamın bir şapkası olsun dedik ve  şapkanın kenarını oluşturması  için ayrı bir tahta parçasını çaktık. Amerikan samanından saçları da yaptık.  Göz, kaş, burun, ağız da çizdik. Kocaman bir adam yaptık. Kardan adam gibi oldu. Şapkanın kenarına da bir HOŞGELDİNİZ yazdık. Tamamdııırrrr.


 
 Gelen konuklara  güzel bir karşılama yapması için restourantın girişine yerleştirdik
İnanın çok kolay oldu ve yapım aşaması çok kısa oldu.
Siz de deneyin, çok keyifli .




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çeviri